Honda Pcx İnceleme

109

Kasım 13, 2012 tarafından bilmeyenadam

Yaklaşık 5-6 aydır motor sürüyorum ve yaklaşık 5-6 aydır pcx kullanıyorum. Başka hiçbir motor kullanmadım ama süper zekam ve yeteneğim sayesinde inceleme esnasında karşılaştırmalar falan yapabilirim sürmeden nasıl karşılaştırırsın denmesin. Ben yaparım olur.

Teknik Özellikler

Motorun m sinden anlamayıp internete bodozlama ‘pcx inceleme’, ‘pcx nasıl motordur’ diye yazan gardaşlar için teknik özellikler kısmından başlayalım. Honda Pcx bir kere 125cc lik bir skuter. Yani o 100cc lik sikik kebapçı motorlarını saymazsak en gariban motor hacminde. Motoru tek silindirli 4 zamanlı bir motor. Yaklaşık 10 beygir gücünde olan bir motor. Kimi yerde 10 kimi yerde 11 yazıyor bi atın muhabbetini yapmayın bana.  Hatta teknik özellik kısmını uzatmadan bir link vereyim okuyun oradan. Aha link.

Frenler

Frenler ön fren disk arka fren kampana şeklinde yapılmış. Arkaların kampana olması canı sıkan bir detay olsa da 125cc lik bir skutere de ön arka çift disk takacak halleri yoktu. Ne gitsin ki ne duracak zaten diye düşünüp dert edilmemesi gerekiyor. Fren konusunda şöyle bir detay var combi brake denen bir sistem koyuyor honda bazı modellerine. Bu sistemi açıklamak gerekirse şimdi motorda şöyle bir durum var ön fren arka frenden her zaman daha etkilidir. Bu motora özel bir durum değil arabalarda da böyledir. Bu nedenle dikkat ederseniz zaten eğer bir yere dandik fren kullanılacaksa o fren grubu arabalarda da motorlarda da arka fren olur her zaman. Ön fren daha etkilidir evet ama ön fren kullanmak zordur. Ön, arkadan daha hızlı yavaşlıyorsa motor kafa sallar tüm dengeniz bozulur ve düşersiniz. Sadece arkayı sıkarsanız da verimli bir frenleme alamazsınız ve ani frenlemelerde sanki fren yokmuş gibi hissedersiniz. En doğru frenleme arka ve ön birlikte sıkıldığında elde edilir ama dediğim gibi panik anında insanlar frenlere asıldığı için (bknz: Motorla 2. Kaza) önü de kitlerler ve motor dengesi yitirilir, düşülür. Genelde motor sürücülerinde sadece arka fren kullanma alışkanlığı vardır. Honda bunu farketmiş olacak ki sadece arka fren kullanan kullanıcılara bir kıyak geçmiş. Arka freni sıktığınızda yapılan frenin yüzde otuz kadarını ön frenlere uygular. Yani siz sadece arka freni sıkarsınız ama ön fren de combi break sayesinde az buçuk sıkılmış olur. Hem yalnız arka frenden daha verimli bir frenleme yapmış olursunuz hem de motorunuz kafa sallamaz. Combi brake fena durmuyor. Peki ben frenlerden memnun muydum? Gitmek istediğim zaman gittim, durmak istediğim zaman durdum. Bunlarda ne biçim frenler dediğim hiç olmadı. Bazen sadece arka fren kullandığım için frenleme mesafem uzadı ama bunun pcx in frenleriyle hiç ilgisi yok. Ben frenlerinden memnunum açıkçası.

Motor soğutma sistemi

Pcx in rakiplerinden ve 125cc lik klasmandan bir adım öne çıkaran bir başka özellik de soğutma sistemi oluyor. Çoğu 125 liğe rağmen pcx su soğutmalı bir motora sahip. Su soğutmalı motor nedir diyen olabilir anlatayım. Motor, içinde yanma ve patlama reaksiyonlarının gerçekleştiği bir metal bloktur. Ve dört zamanlı bir motor 5000 devirde döndüğü zaman saniyede yaklaşık 40 patlamanın olduğunu düşünürsek bu metal blok epey ısınmaktadır. Motoru soğutma işlemini kısmen motor yağı yapmakla birlikte her motorun bir soğutma sistemi vardır. Yoğunlukla kullanılan motor soğutma sistemleri hava soğutmalı ve su soğutmalı sistemlerdir. Hava soğutmalı sistem daha küçük, çok fazla ısınmayan ve az yer kaplaması gereken motorlarda tercih edilir. Soğutma yeteneği çok üst düzey değildir. Su soğutmalı sistemler ise daha verimlidir, radyatörde soğutulan su motor bloğundaki su kanallarına gönderilir ordaki sıcağı üzerine toplayan su tekrar radyatöre giderek bir kapalı döngü oluşturur.

Daha büyük motorlarda, yerin sorun olmadığı sistemlerde kullanılır. Zira bir radyatör; pompa, arabalarda pervane falan gibi ekipmanlara ihtiyaç duyar. Motor soğutmak önemlidir. Zira bu amına kodumun motoru ilahi bir materyalden değil bildiğin dökme demirden yapılıyor. Isındımı çarpılır götü başı kaybeder motoru da eline alırsın. Bir de motor ısındı mı rolantide bi saçmalamalar gaz verince, gaz kesince bi saçma sapan hareketler bi stop etmeler falan yapar ki buna şişme diyoruz halk arasında. Yazın olur genelde motor şişer insanı taşıttan soğutur. Demem o ki pcx su soğutmalı bir motordur. Hava soğutmalı gibi şişme yapmaz, yapsa da az yapar. Bu önemli bir özelliktir.

Start-Stop Özelliği

Pcx in diğer bir özelliğine gelecek olursak deneysel bir çalışma olduğunu düşündüğüm start-stop özelliği. Bir açma kapama düğmesi olan bu özellik gösterge üzerinde de sarı bir ışık yanıp sönerek stand by da olduğunu gösteriyor.

Bu sistem arabalarda da deneniyor şimdi de motorda denemiş honda ama aktif olarak kullanmış biri olarak söylüyorum ki pek olmamış bence. Bunu söylemememin nedeni benim start-stopla problem yaşama hikayem de değil. Şimdi kağıt üzerinde bakınca ben de pcx i almadan önce ‘vaay be özelliğe bak, durunca motor duruyor falan 5000 liralık motordaki teknolojiye bak’  demiştim. Kağıt üzerinde gayet güzel bir özellik, ben çok inanmasam da yakıt tasarrufu sağladığı da doğrudur belki ama bizim yollarda yemiyor aga bu özellik. Nasıl oluyor anlatayım. Şimdi tam bir aradan girememişsin yol istiyorsun 2 saniye sonra hemen çıkacaksın ama tabi durduğun için motor hop stop ediyor. Stop eder etmez sen gazı çeviriyorsun tekrar çalışıyor. Ne bileyim bir arabanın arkasındasın yandaki arabaya yol verip çıkacaksın yola mesela az bişey durduğun zaman motor stop ediyor. Böyle anlatınca etkileyici olmadı ama son derece sinir bozucu oluyor. Ha nedir mesela dümdüz gitmişsindir sonra önünde 60-70 saniyelik ışıklar oluyordur o zaman motor stop edince hoş oluyor ama trafiğin içinde de zırt pırt stop etmesi sinir bozucu. Ben de ayrıca daha önce anlattığım problemi yaşayınca kapattım bu özelliği hiç kullanmıyorum.

Dış Görünüş ve Gösterge Paneli

Pcx in yakışıklılığının da önemli bir tercih sebebi olduğunu düşünüyorum. Yakışıklılık derken bir brad pitt bir bilmeyenadam bir johnny depp yakışıklılığı değil elbette. Hani keçinin olmadığı yerde koyuna abdurrahman çelebi derler hesabı bu segmentte de bundan iyisi olmadığından bir karizması var. 125cc lik olmasına rağmen uzun bir motor mini-maxi skuter havası var yani. Görünüşü güzel, 125 lik olmasına rağmen diğer 125 likler gibi gariban bir havası yok. Gösterge paneline gelirsek son derece yeterli ve modern bir panel.

Uzun far göstergesi, sinyaller, motor arıza, yağ göstergesi, stand by göstergesi gibi göstergeler mevcut. kilometre ve benzin göstergesi dijital tercih edilmiş. Çoğu skuterde olduğu gibi devir göstergesi yok. En büyük eksiği ise gösterge ekranında saatin olmaması. Çok ciddi bir detay atlanmış bence.

Bagaj

Bagajı skutere göre tatmin edici.

Benzin deposu ayakların arasına alındığından bagaja yer kalmış. Şöyle söyleyeyim ben shoei xr-1100 kaskımı koyup arkasına da yağmurluk eldiven falan filan koyabiliyorum. Gönül isterdi ki montumu artçı kaskımı falan da koyabileyim ama yüzsüzlüğün alemi yok bagajı başarılı. Ekstra bagaj ve ön cam taktırmış pcx de görebilirsiniz. Ben arka bagaj sevmiyorum ön cam da motorun dinamiğini bozacağına inandığım için takmıyorum. Fakat bu tarz aksesuarlar konusunda sorun yaşamazsınız givi marka olsun başka markalar olsun kolayca ulaşabilirsiniz.

Sürüş ve Konfor

Sürüş ve konfora gelirsek, motor 126 kilo. Ne çok ağır ne çok hafif. Hemen söyleyeyim ‘aga bu kaç basıyor son hız nedir’ diyenlere zira genelde ne kadar yaktığını sorduktan sonraki ilk sorudur bu. Pcx maksimum 100 km/sa yapıyor. Yani ölsen bitsen parçalasan maksimum alacağın rakam bu. Ha varyatörü değiştiriyorlarmış da performans varyatörü takıyorlarmış da 120 yapıyormuş. Yapmasın amına koyim. 125 cc lik skuterle neyin performansı, saçma sapan iş yapmayın. Zaten maksimum hız 100 dedim ama motorun hakkı 70-80. Gereksiz heyecana gerek yok. Konfor açısından süspansiyonları biraz sert gibi geliyor bana ama konforu fena değil. Artçı konforu özellikle bu tarz bir skutere kıyasla son derece başarılı.

Yolculuktan sonra görüşünü aldığım artçı bebişler: ‘bilmeyenadam öncelikle senin seksi ve kaslı vücuduna dokunduğum için kendimden geçip tam olarak ne olduğunu anlamadım ama sanırım rahattı’ dediler. Ben de kendilerini küçük bir öpücüğümle onurlandırıp teşekkür ettim. Yani anlayacağınız artçılar memnun ama bu biniciden de kaynaklı olabilir!!

Teker ve Lastikler

Motor için bir sakat nokta tekerleri. Motorun tekerleri çok ince. İnce tekerde şuanda türkçesini hatırlayamadığım ‘rolling resistance’ dediğimiz direnç kalın tekere göre motora daha az etki eder. Bu da yakıt tüketimi için hoş bir durum yaratır tabi ama ince tekerde denge ve yatma daha zordur. Bunun üstüne bir de genel bir kullanıcı şikayeti olarak motorun üstünde standart olarak gelen lastikler çok kayıyor deniyor. Açıkçası ben pcx ile fazla yatmamaya ve adam gibi kullanmaya özen gösterdiğim için kayma sorunu yaşamadım ama lastiklerin sağlıklı olmadığı inancı bende de var. Bir de üstüne ince tekerler eklenince tedirginlik yaratmıyor değil.

Yakıt Tüketimi

Ve evet gelelim zurnanın zooooooorrrrttttt dediği yere. Yakıt tüketimi konusu. Pcx çok az yakıyor efsanesi. Benim motor araştırmalarımda ben de çok karşılaştım bu iddia ile ve fakir bir piç olduğum için az yakması beni çok çekti kendisine açıkçası. Aldığım andan itibaren de epey bir süre yakıt tüketim hesaplamaları yapıp gerçekten ne kadar yaktığını öğrenmek istedim. Sağda solda sıklıkla söylenen bir rakam var o da pcx in 100 km de 2 litre yakıt harcadığı. Fabrika verileri de 2,2 litre yaktığı yönünde. Benim hesaplama yaptığım dönemlerde benzinin litresi 4,6 tl falan olsun. Bu da demektir ki kilometre de 9,2 kuruş ya da 0,092 tl yakıyor bu motor. Ve bende 20 liralık benzin aldığımda yaklaşık bi 215-220 km yol gitmem lazım değil mi? Peki gittim mi? Tabi ki hayır. Ha diyeceksiniz hayvan gibi kullanırsan gidemezsin, çok efendi kullanırım ben motoru, ya da diyecekseniz ki ‘amına kodumun ayısı 90-100 kilo adamsan tabi ki çok yakacak’ olm ben sağlıklı seksi fit bir adamım kilo desen 70-75 falan bu şık da eleniyor. Yani anlayacağınız motor o kadar az yakmıyor. ‘Peki ne kadar yakıyor it’ dediğinizi duyar gibiyim hemen üstünkötü hesaplayalım. Ben hesapladığım aralarda 20 lirayla genelde 170-180 km falan yol gittim. Bu da Demek oluyor ki km de 11-12 kuruş falan yakmışım. Bu da 100 km de 2,5 litrelik bir rakama tekabül ediyor. Kötü bir rakam mı? Değil ama gerçek rakam bu. Hele artçınız varsa veya agresif kullanımınız varsa 3 litreyi gözden çıkarın derim.

Servis

Pcx i bir kere servise götürdüm. Şirinevlerdeki otosever hondaya. Yani yetkili bir servisti. Öncesinde randevu alınması gerekliliği can sıkıyor tabi ama yetkili servisi tercih edeyim dedim. Götürdüm, filtreler değişti yağ değişti, varyatör bakımı yapıldı bir de ön takımdan kuşkuluydum ikinci el aldığım için kontrol edilmesini söylemiştim birşey çıkmadı allahtan ve ödediğim rakam 100-120 tl gibi birşeydi.

İkinci el

Para konusuna gelince motor alım sürecini biliyorsunuz zaten bilmeyen de bi zahmet şurdan okusun. Motoru 5000 tl ye 4500 km de falan aldım. 2011 modeldi ve siyahtı. Şuanda da sıfırı 6100 tl civarı ve sıfırlarında ekstradan abs mi esp mi ne öyle bir sistem var. ikinci ellerini kış aylarında biraz daha uygun fiyata bulabilirsiniz. Özellikle 2011 modellerini sıkı bir pazarlıkla uygun fiyata alabilirsiniz zira 2011 de bu motoru ilk alanlar 4650 tl ye aldılar bu bilgi aklınızda olsun. Mesela ben ehliyetimi alayım pcx imi arkadaşıma 3000 tl ye satacağım. Tabi bu rakam sizi yanıltmasın bu gardaşıma vereceğim fiyat. Ayrıca ben 3500 vereyim bana ver falan muhabbeti de yapılmasın bi zahmet.  Arkadaşımıza söz verdik. Söz vermek göt vermeye benzemez ibneler adam olun.

Son olarak tüm bu yazıdan sonra Barkın Abi’nin pcx incelemeli videosunu izleyin. Tabiki benim kadar süper, mükemmel, harika anlatamamış ama yine de emek etmiş yani sevinsin diye koyuyorum.

Pcx güzel bir skuter olabilir ama gel gelelim bir başlangıç motorundan ya da markete git gel motorundan ileriye gidememektedir. Benim gibi gözü Harley-Davidson V-Rod larda, kawasaki z700 lerde, ducati monster larda olan biri için pcx, at yarrağına konan kelebekten başka birşey değildir.